Beton, bilgisayarlar ve arabalar içinde yaşarken doğayla bir olduğumuzu unutabiliyoruz. Hava kirliliği ve iklim değişikliği ağaçları, atmosferi ve okyanusları etkilediği kadar bizim bedenlerimizi de etkiliyor çünkü biz de doğanın bir parçasıyız.
Canlılar kendi doğal ritimlerinin içinde bir homeostaz, yani denge halinde. Bu denge, hormonların ve biyolojik süreçlerin istikrarlı bir regülasyon içinde olması anlamına geliyor. Bu denge halinden ne kadar uzaksak bedenlerimiz o kadar tahrip oluyor.
Trafik ya da ekonomi gibi günlük stres kaynakları bedenlerimizi sürekli uyararak, sempatik sinir sistemimizi sürekli aktif tutuyor. Doğal ahengimizi bozan bu durum, tüm bedenimizi etkiliyor ve fark edilmeme ihtimali yüksek olsa da üreme sistemimiz bu stresten en çok etkilenen bölgelerimizden biri.
Doğal Döngülerimiz
Üreme sağlığı üreme organlarımız ve süreçlerimizle alakalı olan her şeyi kapsıyor. Regl sancılarından tutun da endometrioz ya da kısırlığa kadar pek çok üreme sağlığı sorunu giderek yaygınlaşıyor ve bu sorunların çözümü hem bedensel hem duygusal olarak çok yorucu olabiliyor. Tıpkı dünyanın mevsimleri ve döngüleri olduğu gibi, bedenlerimizin de içinde iyi hissettiği doğal bir ritmi var. Sezgisel olarak düşündüğümüzde bile, doğadan kopan bedenlerimizin bu ahengi kaybetmesi şaşırtıcı değil.
Biz Doğayız
Yakın zamanda Japonya’da yapılan bir araştırmada, katılımcılardan bir kentsel alanın ve bir ormanlık alanın içinde yürümeleri istenmiş. Yürüyüş mesafesi ve zorluğu kontrol değişkenleri olarak kullanılırken; katılımcıların nabız, kalp hızı değişkenliği ve tansiyonları ölçülmüş. Ayrıca, katılımcılardan stres seviyesi ve ruh hali gibi psikolojik durumlarını ölçen bir anket doldurmaları istenmiş. Ormanlık alanda yürüyen katılımcılarda belirgin şekilde daha düşük nabız ve kalp hızı değişikliği gözlemlenmiş - bu daha düşük stres seviyesinin bir göstergesi. Bu katılımcılar, anket cevaplarında da kentsel alanda yürüyen katılımcılara kıyasla daha iyi ruh hali ve daha düşük kaygı seviyeleri olduğunu beyan etmiş.
Bilimsel araştırmaları bir kenara koysak da, doğanın bizi yatıştırdığını biliyoruz. Ekranlarımızla geçirdiğimiz zamandan bir mola alıp dışarıda bir yürüyüşe çıktığımızda bile etkisini hemen hissedebiliyoruz, ki doğanın içinde bir haftasonu kamp kaçamağının etkilerini görmemek imkansız. Bedeninizin soğuk bir denize atladığındaki duyumlarını düşünün. Doğada daha iyi hissediyoruz çünkü doğada olmak için yaratılmışız.
Plastik, Çevre Kirliliği ve Regl
Peki, tüm bunların üreme sağlığımızla ne ilgisi var? Üreme sağlığımızı etkileyen tek faktör etrafımızı saran binalar değil. Endüstrileşmiş toplumlarda, plastik ürünler ve işlenmiş gıdalar bedensel sistemlerimize sürekli olarak toksinler, kimyasallar ve endokrin bozucular katılmasına neden oluyor.
Endokrin bozucular bedenlerimizi çok çeşitli şekillerde etkileyebiliyor. Bazıları bir hormon reseptörüne bağlanarak o hormonu taklit ediyor; bedenimiz, o hormonun aslına normal olarak gösterdiğinden daha güçlü ya da daha zayıf bir tepki gösterebiliyor. Bu maddelere uzun dönem maruz kalmanın erken menopoz, geç menopoz, göğüs kanseri riskinde artış veya kısırlık gibi sonuçları olabiliyor.
Durum böyle olsa da, çoğumuzun yakın zamanda şehri bırakıp doğayla iç içe yaşamaya başlamayacağı da bir gerçek. O halde, çevremizden gelen bu etkileri azaltmak ve sağlığımızı korumak için nasıl önlemler alabiliriz? Elimizden geleni yapabiliriz. (adet kabı)
Doğayla Etkileşime Geçmek
Elinizdeki kaynaklar izin verdiğince doğayla etkileşime geçin. Pek çoğumuz için bu bize en yakın parkta çıplak ayakla çimlere basmaktan ibaret olabilir. Araştırmalar bedenimizi bu şekilde topraklamanın stres seviyesini düşürdüğünü ve bedensel sağlığı pozitif etkilediğini gösteriyor. Parka gitmenin de mümkün olmadığı bir yerdeyseniz, saksı bitkilerinin topraklarına ellerinizle bir an için bile olsa temas etmek bu topraklama etkisini yapacaktır.
Temiz havayı içinize çekin. Dışarı çıkın ve derin nefesler alın. Eğer bedeninizde sorun yaşadığınız bir bölge varsa, gözlerinizi kapatın ve zihninizde nefesi oraya doğru yönlendirerek o bölgede dolaşımı ve iyileşmeyi arttırmayı düşünün.
Yüzmenin ve bedeninizi doğal su kaynaklarına sokmanın da benzer bir etkisi var. Fiziksel aktivitenin mod yükseltici etkilerinin yanı sıra, doğanın içinde olmak da sizi canlandıracak.
Uzun Lafın Kısası