Sosyal medyada, televizyonda, dergilerde, gazetelerde sağlıklı yaşamla ilgili her gün farklı terimlerle karşılaşıyoruz. Kendimiz ya da sevdiklerimiz için sağlıklı yaşam trendlerini takip ederken, okuduğumuz bilgileri anlayabilmek doğru uygulamanın birinci kuralı. Peki çokça konuşulan probiyotik, prebiyotik ve son zamanlarda gündeme gelen postbiyotik nedir, ne işe yarar, hangi besinlerde bulunur?
Probiyotikler en basit tanımıyla, ikinci beynimiz olarak tanımlanan bağırsaklarımızda yaşayan faydalı canlı bakterilerdir. Bağırsaklarımızda yaklaşık 100 trilyon probiyotik bakteri vardır ve toplam ağırlıkları 1.5kg’dan fazladır. Çoğu kalın bağırsakta bulunur. Bu bakterileri mümkün olduğunca vücudumuza dışarıdan almak, bağırsaklarımızda onlara alan açmak ve sayılarını arttırmak oldukça önemli. Probiyotiklerin başlıca faydaları ise;
- Bağışıklık sistemimize destek olurlar.
- Bağırsak fonksiyonlarımızı düzenlerler.
- Mide, bağırsak hastalıklarından korurlar.
- İnflamasyonları azaltırlar.
- Alerjenlerle savaşırlar.
- Hazmı kolaylaştırırlar.
- Kanser risklerini tespit edip bu riskleri etkisiz hale getirirler.
- Kolesterol, şeker, kilo ayarlamasında önemli görevler üstlenirler.
Probiyotik zengini besinler;
Kefir, ev yapımı yoğurt, probiyotikli yoğurtlar, ayran, peynir çeşitleri, turşu, bira mayası, şalgam suyu, tarhana, boza, hardal.
Prebiyotikler ise en basit tanımıyla, probiyotiklerin besin kaynaklarıdır. Probiyotikler, prebiyotiklerden çok hoşlanır J Prebiyotik gıdaları zevkle yiyip, içerler Prebiyotikler, sindirime uğramadan, bağırsağa kadar ulaşabilen besin bileşenleridir. En önemli görevleri, probiyotiklerin aktivitelerini ve çoğalmasını arttırmaktır. Probiyotiklerin gücünden daha fazla faydalanmak istersek, bolca prebiyotik besin tüketmemiz gerekir. Bilim insanlarının şimdiye kadar ki araştırmalarına göre, prebiyotikler besin lifleridir. Elbette tüm besinlerin lifleri prebiyotik etki göstermezler. Prebiyotik besinlerin glisemik indeksi düşüktür ve ince bağırsakta sindirime dayanıklıdırlar, kalın bağırsakta fermente olurlar. Peki yararları nelerdir?
- Kabızlık probleminin giderilmesinde oldukça etkilidirler.
- Zararlı bakterilerin çoğalmasını engellerler.
- İshal ve kolon kanseri gelişme riskini azaltırlar.
- Hormon düzeylerini ve ruh halini iyileştirirler.
- Mineral emilimini arttırırlar.
- Bağırsak florasının düzenlenmesine yardımcı olurlar.
- Yapılan çalışmalar, özellikle antibiyotik kullanımı sonrası bozulan mikrobiyotanın düzenlenmesinde önemli rol oynadığını göstermiştir.
Prebiyotik zengini besinler;
Hindiba, kuşkonmaz, bamya, pırasa, enginar, yer elması, kereviz, soğan, fasulye, mercimek, ceviz, fındık, badem, zeytin, muz, üzüm, çilek, elma.
Postbiyotik terimi kavramı, probiyotik ve prebiyotik terimlerine nazaran daha yeni bir kavramdır. Postbiyotikler, adından da anlaşılacağı üzere sindirimden sonra devreye girerler. Postbiyotikler, probiyotiklerin yan ürünleridir. Yani, probiyotikler prebiyotikleri yerler bunun sonucunda da postbiyotikler ortaya çıkar. Postbiyotikler, bağırsak yangısı, iltihaplı bağırsak hastalıkları ve huzursuz bağırsak sendromu (İBS) gibi hastalıkların tedavisinde görev alır. Hem probiyotikleri hem prebiyotikleri beslenme rutinimize dahil ettiğimizde doğal olarak postbiyotik bir sürece imkan sağlamış oluruz.
Beslenmemizde her zaman sebze, meyve ve tam tahıllı gıdaları tüketerek bol su içmeye özen göstermeliyiz. Bunların yanında probiyotik, prebiyotik ya da postbiyotikleri takviye edici gıda şeklinde alıp sağlıklı bir mikrobiyotaya sahip olabiliriz.
Probiyotik, Prebiyotik, Postbiyotik içeren sindirim sistemine iyi gelen ürünlerimizi incelemek için burayı tıklayın!