Birincisi, özellikle uzun süre değiştirilmeyen ve ekstra-emici olan tamponların bu bakterinin üremesi için ideal bir ortam sağladığı.
Bir diğer teori ise, tampon liflerinin kuruyarak vajina dokusunda ufak kesikler açtığı ve bakterinin bu kesiklerden kan dolaşımına katıldığı.
Tampon kullanımına ek olarak Toksik Şok Sendromu ciltteki yaralar ya da yanıklar, ameliyat yarası ya da doğum ile de ilişkilendiriliyor.
Toksik Şok Sendromuna Karşı Kendini Koru!
Menstrual kaplar %100 medikal sınıf silikondan üretiliyor. Bu, ameliyatlarda da kullanılan ve bakteri oluşumunu engelleyen özel bir malzeme. Regl akıntısını emmek yerine yalnızca topluyor, bu nedenle tahriş ya da kuruluğa neden olmuyor. 12 saate kadar güvenle değiştirmeden kullanılabiliyor. Bu sayede regl döneminde toksik şok riskine karşı seni korumuş oluyor.
Lily Cup Menstrual Kap satın almak için tıkla!
Tampon kullanılan durumda, düşük emiciliği olan bir ürün seçmek ve 4 ila 8 saatte bir, sıklıkla değiştirmek önemli. Regl dönemi boyunca ped ve tamponu dönüşümlü kullanmak da daha güvenli. Uyku sırasında tampon kullanıyorsan, yatmadan hemen önce yeni bir tane takıp, uyandığında hemen değiştirmen gerekiyor. Tabi tüm bunlardan önce, en önemlisi vajinaya herhangi bir şey yerleştirmeden önce ellerini mutlaka yıkaman gerekiyor!
Toksik Şok Sendromu geçirmiş kadınların %30’u tekrar aynı hastalık ile karşılaşıyor, bu nedenle daha önce teşhis konan kadınlar için özellikle tampon kullanımı önerilmiyor.
Çoğu kadın için Toksik Şok Sendromu ile karşılaşma olasılığı oldukça düşük, ama riskin farkında olmak ve riski minimize etmek için doğru adımları atmak regl olan her kadın için kritik.
Tam olarak Toksik Şok Sendormu ve Semptomları nelerdir?
Toksik Şok Sendromu nadiren görülen bir hastalık, belirli bir tür bakterinin kana karışması sonucunda beden fonksiyonlarının zarar görmesi anlamına geliyor. 1980’lerde, çok emici tamponların kullanılmaya başlamasıyla yaklaşık 1000 kadının bu hastalıktan etkilenmesi üzerine dikkatleri üzerine çeken bu hastalık, o dönemde belli tampon markalarının yasaklanmasına neden olmuş. Alınan önlemler sonrasında bu hastalık oldukça nadir görülüyor ama yine de vakaların neredeyse yarısı hala tampon ve menstruasyon kaynaklı. Bu nedenle regl olan tüm kadınlar için Toksik Şok Sendromunun ne olduğunu anlamak ve semptomlarını tanımak oldukça önemli.
Toksik Şok Sendromu Staphylococcus aureus ve Streptococcus pyogenes isimli iki bakteriden kaynaklanıyor. Bu mikroorganizmaların her ikisi de sağlıklı insanların %20 ila %30’nun teninde ve burnunda doğal olarak bulunuyor, aynı şekilde vajinada da olumsuz bir etki yaratmadan bulunabiliyor. Sorun bu bakteri kan dolaşımına katıldığında başlıyor, burada bakteri çok hızlı ürüyor ve toksin salgılamaya başlıyor. Pek çok kişi, yaşı ilerledikçe bu toksinlere karşı antikor üretiyor, Toksik Şok Sendromu vakaların üçte biri 19 yaşından küçük kişilerde görülüyor. Sebebi bilinmeyen bir şekilde, sayısı az da olsa, bu antikorları hiç üretmeyen insanlar var.
Bu bakterilerin ürettiği toksinler bedenin kan basıncını dengeleme becerisini engelliyor ve tehlikeli şekilde düşük tansiyon değerleri ile sonuçlanıyor. Kandaki atık ve toksini temizlemekle görevli organımız karaciğer, bu durumdan özellikle etkileniyor ve tedavi edilmeyen vakalarda karaciğer yetmezliği görülebiliyor. Bakteri aynı zamanda deri, kas ve iç organlardaki dokulara saldırabiliyor ve bu nedenle Toksik Şok Sendromunun ileri vakalarında çoklu organ yetmezliği görülebiliyor. Bütüne bakıldığında vakaların %5’i ölümle sonuçlanıyor.
Semptomlar oldukça hızlı ortaya çıkıyor ve başta nezle ya da grip semptomlarından ayırmak kolay olmuyor: